12 Ekim 2012 Cuma

Almanya-Lüksemburg Bisiklet Turu 1.Gün

Tur fikri arkadaşım İsmail "Bisikletle Lüksemburg'a gidebilir miyiz hacı?" sözleriyle ortaya çıktı. 15 gün sonra antrenmanlara başlamıştık bile. İsmail yıllar sonra ilk defa bisiklete bindiği gün 110k km'den fazla yol yaparak sert bir başlangıç yaptı bisiklete. Üç antrenman sonunda yola hazırdık.

Bulunduğumuz eyalet içinde ücretsiz tren kartımızın olması ve yolu fazla uzatmak istemememiz sebebiyle eyalet sınırında olan Dahlem kasabasına kadar trenle gidip devamında pedal çevirmeye karar verdik. Yolu yaklaşık 130 km hesapladık. Amacımız sabah erkenden yola çıkıp öğleden sonra Lüksemburg'a varmış olmaktı. İki gece geçirip üçüncü günün sabahında dönmeyi planlıyorduk. Bu plana göre www.couchsurfing.com sitesinden bizi misafir edebilecek kişilere mesaj attık. İki olumlu cevap alınca bir gece birinde bir gece diğerinde kalmaya karar verdik. Böylece daha çok insanla tanışıp kültürlerini daha iyi öğnebilecektik.


Haritada kullandığımız yollar işaretli



Yolda bizi çok sert bir rüzgar karşıladı. Belki bu tepenin ardında kesilir umuduyla asılıyoruz pedallara. Ama kesilmedi. Tüm tur boyunca karşıdan esti. Bayır aşağı giderken bile yavaşlatıp durma noktasına getiriyor bizi. 
Turdaki ilk uzun inişin ortalarında bir yer. Yola çıktıktan yaklaşık bir saat sonra.




Yol üstünde bir köy


Buraya kadar yollar hep 4-5 şeritli yoğun yollardı. Tırların arabaların gürültüsü bizi iyice yormuştu. Köy yollarına girmek çok iyi geldi. Tabi yarım litrelik enerji içeceği de...
Schönecken isimli köyde ilk molamızı veriyoruz.


Moladan hemen sonra ormanı beğenen ismail fotoğraf çekmek için duruyor.


Ben de aşağıda bekliyorum.


Birasıyla ünlü Bittburg'da bir yemek molasından sonra bir de çiçek toplamak için durduk.


Sonra bir de dağ çileği yemek için...



Dağ çileği molası sırasında koşuya çıkmış bir Alman kıza rastladık. Ricamızı geri çevirmedi ve bu fotoğrafı çekti.



Sonunda ülke sınırına geldik. Aynı ismi taşıyan başkente doğru pedallamaya devam.


Güzel manzaraların arasından uzun uzun tırmanıyoruz. Rüzgar bizi iyice yormuş durumda. Saat 5 oldu bile. Hala bu tepelerin arasında gidecek 45km yolumuz var.


Bisiklet yolu yaparken hiç bir masraftan kaçınmamışlar. İkinci Dünya savaşında Lüksemburg savunmasını kolaylaştıran tepelerin geçişini kolaylaştırmak için tünel bile yapmışlar.



Sonunda şehir merkezindeyiz. Saat 19.30. Bu 9,5saatlik süreçte 131.1km yol yapmışız. 7 saat 13dakika pedal çevirmişiz. Yorgunluğumuz ve rüzgara dargınlığımız gözlerimzden okunuyor. 



Şehir büyük bir kayalığın üzerine kurulmuş. Ev sahibimizin kutlamalara katılmak için şehir merkezinde arkadaşlarının evinde olduğunu öğreniyoruz. Biz de yeni adresi alıp aramaya koyuluyoruz. Evi ararken yol sormak için bir polis merkezine uğruyoruz ama polis merkezi mesai saatleri dışında kapalı. Sonunda evi buluyoruz gülen yüzlerle karşılaşmak bir nebze yorgunluğumuzu azaltıyor. Üstelik bizim için yemek de hazırlamışlar. Biz de yanımızda getirdiğimiz içli köfteleri hemen pişiriveriyoruz. Nüfusun %60'ının göçmen olduğunu öğreniyoruz. Dük göçmenleri maddi olarak destekliyor. Ev yardımı, kira yardımı, eşya yardımı bir çok yardımdan faydalanabiliyorsunuz. Bu yüzden hayat standartları çok yüksek. Ancak çalışmayana da ekmek vermiyor. Ayda 3000€'dan az kazanan yabancı aileler sınırdışı ediliyor.
Fotoğraftakiler soldan sağa Lüksemburglu, Alman ve İtalyan.

Lüksemburg'un ulusal gününe denk gelmişiz. Bisikletleri bu kalabalıkta meydanda bir yere kitleyip eğlenceye dalıyoruz. 
Kutlamalar Gece yarısı yapılacak havai fişek gösterisi ile başlayacak.


Kutlamalar güzel bir havai fişek gösterisiyle başladı. Bizdeki havai fişek gösterilerinden farkı patlamaların müziğin ritmine uygun olmasıydı. Gösteriden sonra şehirde 10-15 farklı noktada kurulan hepsi farklı tarz müzik yapan sahnelere doğru harekete geçti insanlar. Biz de yorgun olsak da kalabalığa uyduk.





Sabaha karşı eve dönüş. Gözlerimiz kaynağa bakmış gibi yanıyor. Bisikletleri şehrin göbeğindeki meydanda bırakıp biraz dinlenmek üzere eve doğru gidiyoruz. 4-5 saat uyuyup geçit törenini izlemek için şehre döneceğiz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder